Çocuk Sağlığı Uzmanı Dr. Özalp: 'Yenidoğan Dönemi En Kritik Dönem'

TV9 İzmir ekranlarında yayınlanan Hüseyin Ceyberi ile Yeniden Doğuş programına konuk olan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Sertaç Özalp, çocuk sağlığını koruma, gelişim takibi ve hastalıkların önlenmesine dair önemli bilgiler paylaştı. Dr. Özalp, çocuk sağlığının sadece fiziksel büyümeyle değil, aynı zamanda ruhsal ve psikolojik gelişimle de ilgili olduğunu vurguladı.

Çocuk Sağlığı Uzmanı Dr. Özalp: 'Yenidoğan Dönemi En Kritik Dönem'

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Sertaç Özalp, TV9 İzmir ekranlarında yayınlanan Hüseyin Ceyberi ile Yeniden Doğuş programına konuk olarak, çocuk sağlığını koruma, gelişim takibi ve hastalıkların önlenmesine dair önemli bilgiler paylaştı. Dr. Özalp, çocuk sağlığının sadece fiziksel büyümeyle değil, aynı zamanda ruhsal ve psikolojik gelişimle de ilgili olduğunu vurguladı.

Çocuk Sağlığı ve Gelişimi Bir Bütün Olarak Ele Alınmalı

Uzm. Dr. Sertaç Özalp, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlığının, çocukların sağlıklı gelişimlerini izlemek, hastalıkları önlemek ve erken tespit etmekten ibaret olduğunu belirtti. "Çocuk sağlığı, doğumdan 18 yaşına kadar süren bir takibi gerektirir ve bu süreç içinde sağlıklı çocuk izlemi sadece boy ve kilo gibi fiziksel özelliklerin izlenmesi ile değil, psikolojik gelişimlerinin izlenmesi ile de olur." dedi.

Yenidoğan Dönemi: En Kritik Dönem

Yenidoğan dönemini en kritik takip süreci olarak tanımlayarak yenidoğan dönemindeki ilk muayenede dikkat edilmesi gereken konuları sıralayan Dr. Özalp, doğum sonrası solunum sıkıntısı olmayan ve prematüre olmayan bebeklerin sağlıklı kabul edilebileceğini, ancak 2,5 kilonun altındaki bebeklerin daha dikkatli izlenmesi gerektiğini belirtti. Bu bebeklerin beslenme, emme ve bağ kurma süreçlerinin profesyonel yardım gerektirebileceğini söyledi.

Sarılık Riski ve Takibi

Yenidoğan sarılığına değinen Dr. Özalp, sarılığın ilk 24 saat içinde başlaması durumunda dikkat edilmesi gerektiğini, özellikle prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerin sarılık açısından daha yüksek risk taşıdığını açıkladı. Sarılığın, gözlerin beyaz kısmından başlayıp vücudun alt bölgelerine doğru ilerleyerek bacaklara kadar ulaşması durumunda, hemen bir sağlık kuruluşuna başvurularak bilirubin düzeyinin ölçülmesini öneren Dr. Özalp, “Üç günü geçen sarılık vakaları 8-10 güne kadar takip edilmeli, bu süreçte bebekler anne sütüyle beslenmeli. Yeterli düzeyde anne sütüyle beslenen bebeklerde sarılığın 2 hafta içinde tamamen iyileşmesi beklenir. Sarılık vücuttan atılmadığı takdirde tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle bebeklerin beslenmesi ve sıvı alımlarına dikkat edilmelidir" diyerek, anne sütü ile beslenmenin önemine dikkat çekti.

Beslenme ve Anne Sütünün Önemi

Bebeğin emzirilemediği ve mamaya erken başlanıldığı durumun bebek ile anne arasında emzirme bağının oluşmasına engel olduğuna dikkat çeken Dr. Özalp, annelere süt artırıcı yöntemler konusunda da bilgiler verdi. Sütün artmasında en önemli faktörün annenin psikolojik durumu olduğunu belirtti. Stresin süt üretimini olumsuz etkileyebileceğini ifade eden uzman, özellikle annelerin moralinin yüksek olması gerektiğini söyledi. Ayrıca, emzirme tekniklerinin doğru uygulanmasının sütün artmasında önemli rol oynadığını belirterek, emzirme sırasında doğru pozisyon ve sürelerin takip edilmesi gerektiğini vurguladı. Sütün gerçekten yetersiz olduğu durumlarda belli kurallara uyarak mama takviyesi yapılabileceğini söyleyen Özalp, sütün yeterli olup olmadığının nasıl anlaşılacağına dair “Üç ve üçten fazla idrar, dört ve dörtten fazla kaka yapıyorsa, idrar ve dışkıda tortular görünüyorsa, bebeğin ağzı fazla devamlı kuruyorsa bunlar anne sütünün yetersiz geldiğini gösterir.” bilgisini verdi.