İmkânsız gibi görünse de tarihte 30 Şubat vardı: İşte takvimlerde iki kez yaşanan garip olay

Şubat ayının 30 gün çekmesi imkânsız gibi görünse de, tarihte iki kez takvimlerde 30 Şubat resmi olarak yer aldı. İsveç ve Sovyetler Birliği'nde yaşanan bu ilginç olayların perde arkasında neler vardı? İşte şaşırtan detaylar…

İmkânsız gibi görünse de tarihte 30 Şubat vardı: İşte takvimlerde iki kez yaşanan garip olay
Safanur Öztürk Ülkü
Safanur Öztürk ÜlküEditör

Şubat ayı, takvimlerde en kısa ay olarak bilinir ve 28 ya da artık yıllarda 29 gün çeker. Ancak tarihte iki kez 30 Şubat resmi olarak takvimlere eklendi. Bu ilginç durum, İsveç ve Sovyetler Birliği’nde yaşanan takvim reformlarından kaynaklanıyordu. Peki, bu garip olay nasıl gerçekleşti?

İmkânsız gibi görünse de tarihte 30 Şubat vardı: İşte takvimlerde iki kez yaşanan garip olay
İlk olay: İsveç’in takvim karmaşası (1712)

yüzyılın başlarında Avrupa ülkeleri, eski Jülyen takvimi yerine Gregoryen takvimine geçmeye başlamıştı. Ancak İsveç, bu geçiş sürecini yanlış yöneterek takviminde büyük bir karmaşa yarattı.
1700 yılında İsveç, Gregoryen takvimine geçmek için artık yılı saymamaya karar verdi.
Ancak 1704 ve 1708 yıllarında hatalı uygulamalar nedeniyle ne Jülyen ne de Gregoryen takvimine tam uyum sağlayabildi.
Bunun üzerine 1712’de İsveç hükümeti, takvimini Jülyen sistemine döndürmek için Şubat ayına fazladan 2 gün ekleyerek 30 Şubat’ı yarattı.
Bu şekilde, tarihte 30 Şubat resmi olarak takvimlerde yer aldı. İsveç, bu karışıklığı 1753 yılında gidererek 11 günü atlayarak doğrudan 17 Şubat’tan 1 Mart’a geçti ve Gregoryen takvimine tamamen geçti.

İmkânsız gibi görünse de tarihte 30 Şubat vardı: İşte takvimlerde iki kez yaşanan garip olay
İkinci olay: Sovyetler Birliği’nin devrimci takvimi (1930-1931)

İsveç’ten yaklaşık 200 yıl sonra, Sovyetler Birliği benzer bir takvimsel değişiklik yapmaya karar verdi. 1929 yılında ülkenin işçi verimliliğini artırmak amacıyla devrimci bir takvim reformu başlatıldı.

7 günlük hafta yerine 5 günlük hafta sistemine geçildi.
Tüm aylar 30 gün sürecek şekilde düzenlendi.
Kalan 5 veya 6 gün ise “ayı olmayan günler” olarak resmi tatil ilan edildi.
Bu sistem teoride başarılı gibi görünse de, Gregoryen takvimiyle çeliştiği için günlük hayatta uygulanması zor oldu. 1932’de haftalık sistem 6 güne çıkarıldı, ancak 1940 yılında Sovyetler Birliği eski 7 günlük haftasına geri döndü ve 30 Şubat tarihe karıştı.


Günümüzde tekrarlanabilir mi?

Şu anki uluslararası takvim düzeni göz önüne alındığında, 30 Şubat’ın tekrar takvimlere eklenmesi pek mümkün değil. Ancak tarihte iki kez yaşanan bu ilginç olay, takvim sistemlerinin zaman içinde nasıl değiştiğini gösteriyor.