Maydonoz Döner'e büyük FETÖ operasyonu
Antalya merkezli 31 ilde düzenlenen FETÖ operasyonunda Maydonoz Döner zincirinin, örgütle bağlantılı isimlere gayri resmi ortaklık sağladığı ve yurtdışına para transferi yaptığı belirlendi
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 1,5 yıllık FETÖ soruşturması kapsamında, ünlü yemek zinciri Maydonoz Döner’e yönelik geniş çaplı bir operasyon gerçekleştirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde, MASAK ve MİT'in desteğiyle Antalya merkezli 31 ilde düzenlenen baskınlarda, şirket sahipleri de dahil olmak üzere 10’u kamu personeli toplam 353 kişi gözaltına alındı.
Soruşturmada, şirketin isim hakkı usulüyle faaliyet gösterdiği ve örgütle bağlantısı süren kişilere gayri resmi ortaklık sunduğu ortaya çıktı. Şirketin, yalnızca örgüt referansı olan kişilere ortaklık verdiği ve bu sistemi "Referans Temelli Büyüme" olarak adlandırdığı tespit edildi. Ayrıca, örgüte himmet adı altında para aktarıldığı ve ortaklık işlemlerinin resmi belgelere dayandırılmadığı belirlendi.
Yurtdışına şirket kurup para transferi yapmışlar
Soruşturma kapsamında, Maydonoz Döner’in yurtdışında yeni bayilikler açarak örgüte finansal destek sağladığı tespit edildi. MASAK’ın yaptığı incelemelerde, örgütün yurtdışına para transferini gizlemek amacıyla "ürün satın alımı" adı altında sahte faturalandırma yaptığı belirlendi. Ayrıca, şirketin örgüt üyelerinin finansmanını sağlamak için hakkında herhangi bir işlem bulunmayan kişiler üzerinden para transferi gerçekleştirdiği anlaşıldı.
Örgüt bağlantısıyla şirkete dahil edilen bazı isimlerin, geçmişte itirafçı olması nedeniyle ortaklığa alınmadığı ve işten çıkarıldığı bilgisine de ulaşıldı.
Kamu görevlileri de şüpheliler arasında
Operasyon kapsamında gözaltına alınan 353 şüpheliden 197’sinin daha önce FETÖ ile bağlantılı olarak adli işlem gördüğü tespit edildi. Bu kişiler arasında 10 kamu görevlisinin yanı sıra, FETÖ’nün gizli haberleşme programı ByLock’u kullanan 102 kişi de bulunuyor. 83 şüphelinin ise daha önce kamu görevinden ihraç edilen kişiler olduğu öğrenildi.
Şirket ortaklığından ayrılmak isteyen kişilere, örgüte finansal destek sağlamak zorunda oldukları ve "manevi bağ" nedeniyle bu işin sürdürüldüğü yönünde baskı yapıldığı belirlendi.