Mesane Kanseri Hakkında Kritik Bilgiler: Uzman Uyarıyor!
Moleküler Genetik Uzmanı Levent Dumlu, TV 9 İzmir ekranlarında yayınlanan Hüseyin Ceyberi ile Yeniden Doğuş programına konuk olarak mesane kanseriyle ilgili önemli bilgiler paylaştı, erken tanı ve farkındalığın hayat kurtarabileceğine dikkat çekti.
TV 9 İzmir’de yayınlanan Hüseyin Ceyberi ile Yeniden Doğuş programına konuk olan Moleküler Genetik Uzmanı Levent Dumlu, mesane kanseriyle ilgili önemli bilgiler paylaşarak erken tanı ve farkındalığın hayat kurtarabileceğine dikkat çekti. Dumlu, mesane kanserinin erkeklerde kadınlara oranla çok daha sık görüldüğünü ancak kadınlarda genellikle daha geç fark edildiğini belirtti.
Erkeklerde Daha Sık Görülüyor, Kadınlarda Daha Geç Teşhis Ediliyor
Mesane kanseri erkeklerde prostat, akciğer ve kalın barsak kanserlerinden sonra dördüncü sıklıkta görülen kanser türü olma özelliğini taşıyor. Erkeklerde kanser vakalarının yaklaşık olarak %7’sini mesane kanseri oluşturuyor. Kadınlarda en sık görülen dokuzuncu kanser ve tüm kanser vakalarının %2.5’ini oluşturuyor. Kadınlarda erkeklerden daha az görülüyor ancak kadınlarda teşhis, çoğu zaman adet döngüsüyle karıştırılan belirtiler nedeniyle gecikiyor. Dumlu, "Kadınlar idrarda kanı genellikle adet kanıyla veya üşütme kaynaklı kanama ile karıştırıyor. Bu yanlış anlamalar, basit bir tedaviyle çözülebilecek bir durumu ileri evreye taşıyabiliyor," diyerek kadınları uyardı.
Risk Faktörleri: Sigara ve Kimyasal Maddeler
Mesane kanseri risk faktörlerinin başında sigara kullanımı geliyor. Dumlu, "Sigara, mesane kanserlerinin %50'sinden sorumlu. Buna ek olarak, boya endüstrisi, tekstil sektörü, bali ve peruk yapımı gibi kimyasallara maruz kalan kişiler de risk altında," dedi. Kimyasal maddelerin uzun süreli birikimi, mesanede yıllar sonra kansere yol açabiliyor.
Dumlu, ayrıca idrarı uzun süre tutmanın da mesane kanserini tetikleyebileceğini belirtti. "Toksinler, zararlı kimyasal maddeler idrarla atılıyor. Ancak mesanede uzun süre kalan idrar, toksinlerin yeniden emilmesine yol açarak hasar riskini artırıyor," dedi.
Mesane Kanseri Tedavisinde Erken Teşhisin Önemi
Kanserin erken evrede yakalanması tedavi seçeneklerini ve hasta konforunu önemli ölçüde etkiliyor. Levent Dumlu, "Erken evrede tespit edilen mesane kanserlerinde basit bir tıraşlama ve takiple hasta sağlığını korumak mümkün. Ancak ileri evrede daha ciddi sorunlarla karşılaşılıyor. Ayrıca hem hastanın hem de tedavi sistemlerinin maliyeti ciddi oranda artıyor," dedi.
Erken tanı için günümüzde birçok teşhis yöntemi bulunuyor. Dumlu, "Biyomarker testleri, idrar sitolojisi, ultrason, MR ve bilgisayarlı tomografi gibi yöntemler teşhiste kritik rol oynuyor. Ancak altın standart sistoskopi olarak kalmaya devam ediyor," dedi. Sistoskopi, mesane içinin kameralı cihazlarla incelenmesini içeriyor ve biyopsi alınmasına olanak tanıyor. Dumlu, modern cihazlar sayesinde bu işlemin daha az rahatsızlık verici hale geldiğini ifade etti
Dumlu'nun ekibinin üzerinde çalıştığı genetik testler de umut vaadediyor. "Basit bir idrar örneğiyle mesane kanseri riskini belirleyebiliyoruz. Yaklaşık 23-24 genin analiziyle erken evrede tespit mümkün hale geldi," diyen Dumlu, bu testlerin invazif olmayan bir yöntem olarak gelecekte yaygınlaşmasını hedeflediklerini söyledi. Dumlu, özellikle köy gibi uzak bölgelerde yaşayan hastalar için genetik testlerin erişilebilirliğinin artırılmasının önemini vurguladı.
Mesane kanseri teşhisi alan hastaların en fazla altı ayda bir kontrol yaptırması gerektiğine de dikkat çeken Dumlu, hastalığın ilerleme ve tekrarlama riskinin ancak bu şekilde kontrol altına alınabileceğini ifade etti.
Kadınlara Özel Uyarı: Hijyen ve HPV
Kadınların tuvalet kullanımında hijyene dikkat etmesi gerektiğini belirten Dumlu, "HPV (Human Papilloma Virus) bulaşının en çok kamuya açık tuvaletlerde gerçekleştiğini görüyoruz. Kadınların bu konuda daha hassas olması önemli," dedi.
