Psikoloji ve doğurganlık arasındaki derin bağ

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Engin Sarıca, TV9 İzmir'de Hüseyin Ceyberi'nin sunduğu Yeniden Doğuş programında psikoloji ile doğurganlık arasındaki ilişkiye dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Psikoloji ve doğurganlık arasındaki derin bağ

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Engin Sarıca, TV9 İzmir’de Hüseyin Ceyberi’nin sunduğu Yeniden Doğuş programında psikoloji ile doğurganlık arasındaki ilişkiye dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sarıca, doğum korkularının bilinçaltı faktörlerden kaynaklandığını belirterek, bu korkuların aşılması için modern tıp ile geleneksel yöntemleri birleştiren bir terapi sistematiği geliştirdiklerini ifade etti.

Doğum Korkularının Kaynağı Bilinçaltında Saklı

Op. Dr. Engin Sarıca, doğum korkularının çoğunun rasyonel bir nedeni olmadığını, ancak geçmiş travmalar ve bilinçaltı kodlamalarının bu korkuları beslediğini belirtti. Özellikle açıklanamayan kısırlık (unexplained infertility) vakalarında psikolojik blokajların etkili olabileceğini vurgulayan Sarıca, “Fiziksel olarak hiçbir sağlık sorunu olmayan çiftlerde, bilinçaltındaki korkuların gebeliği engellediğini görüyoruz” dedi.

Doğum anına dair bilinçaltında kayıtlı hatıraların ve atalara dayanan travmaların, kadınların doğum sürecine bakış açısını şekillendirdiğini dile getiren Sarıca, “Kişinin doğum korkusunun kökenini anlamak için önce kendi doğum hikâyesine bakıyoruz. Bazen annesinin ya da büyükannesinin yaşadığı doğum travmaları bilinçaltına işlenmiş olabiliyor” ifadelerini kullandı.

"Duygusal Özgürlük Teknikleri" Doğum Korkularını Azaltabilir

Sarıca, doğum korkularını yenmek için Emotional Freedom Technique (EFT), aile dizimi, kadersel astroloji ve hermetik astroloji gibi yöntemleri modern tıpla birleştiren bir terapi yaklaşımı geliştirdiklerini açıkladı. “Kadının bilinçaltındaki korkularla yüzleşmesi, sağlıklı ve güçlü bir doğum süreci geçirmesini sağlar. Doğumdan korkan bir kadının ilk sorgulaması gereken şey, ‘Annem beni nasıl doğurdu?’ olmalıdır” diye ekledi.

Modern tıbbın yanı sıra alternatif tanı yöntemlerinin de doğum sürecindeki psikolojik bariyerleri aşmada etkili olduğunu belirten Sarıca, kadınların doğurganlık süreçlerini sadece fiziksel değil, duygusal boyutta da ele almaları gerektiğini ifade etti.

Gerçek Annelik İçgüdüsü Gebelikle Güçlenir

Kadınların hamile kalma süreçlerinde süper egolarının ve çevresel baskıların etkili olduğunu belirten Sarıca, “Bazı kadınlar belirli yaşlarda hamile kalmaları gerektiğini düşünüyor. Ancak gerçek annelik içgüdüsü, gebelik oluştuktan sonra ortaya çıkıyor” dedi.

Mevlânâ’nın “Ruhu, eylemlerinden tanı” sözünü hatırlatan Sarıca, doğurganlık sürecinde bilinçaltındaki kodlamalar ve duygusal engellerin fark edilmesinin, kadınların daha sağlıklı bir gebelik süreci yaşamasına yardımcı olacağını vurguladı.