Gencer Yılmaz: 'Sağlıkta Şiddet En Büyük Sorunlarımızdan Biri'
Memur-Sen İzmir İl Başkanı ve Sağlık-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Gencer Yılmaz, TV9 İzmir ekranlarında yayınlanan Ayla Şimşek ile İş Dünyası programına konuk olarak sağlık sektöründe yaşanan zorluklara dair önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, hem sağlık çalışanlarının hem de hastaların karşılaştığı sorunlara dikkat çekerek bu alandaki sorunların çözümüne yönelik düşüncelerini paylaştı.
TV9 İzmir ekranlarında yayınlanan Ayla Şimşek ile İş Dünyası programına konuk olan Memur-Sen İzmir İl Başkanı ve Sağlık-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Gencer Yılmaz, sağlık sektöründe yaşanan zorluklara dair önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, hem sağlık çalışanlarının hem de hastaların karşılaştığı sorunlara dikkat çekerek bu alandaki sorunların çözümüne yönelik düşüncelerini paylaştı.
Sendikaların Sağlık Sektöründeki Önemi
Gencer Yılmaz, sendikaların yalnızca çalışanların özlük ve mali haklarını korumakla kalmayıp, aynı zamanda yerel düzeyde önemli faaliyetler yürüttüğünü belirtti. Özellikle hastanelerde sendika üyesi çalışanların karşılaşabileceği mobbing gibi olumsuz durumlarla mücadele edilmesinin sendikalar aracılığıyla daha etkin hale geldiğini ifade etti. Yılmaz, sivil toplum örgütlerine üye olmanın önemine dikkat çekerek Avrupa ve Amerika’da bu tür faaliyetlerin bireylerin hayatında ne denli önemli bir yer tuttuğuna değindi:
“Sivil toplum örgütlerine üye olmak gerçekten çok önemli. Avrupa'da ve Amerika'da öğrenciler değerlendirildiğinde, kaç sivil toplum örgütüne üye oldukları göz önünde bulunduruluyor. Bu kültürü ülkemizde de yaygınlaştırmamız gerekiyor.”
“Sağlıkta Şiddet En Büyük Sorunlarımızdan Biri”
Yılmaz, sağlık sektöründe giderek artan şiddet olaylarına dikkat çekti. Şiddetin yalnızca doktorlara değil, hemşirelerden sekreterlere ve güvenlik görevlilerine kadar tüm meslek gruplarına yöneldiğini vurguladı. Ancak medyada genellikle hekimlere yönelik saldırıların ön plana çıktığını belirten Yılmaz, Türkiye genelinde neredeyse her hafta hastanelerde şiddet olaylarının yaşandığını dile getirdi: “Sağlık çalışanları olarak her gün psikolojisi bozulmuş yüzlerce insanla muhatap oluyoruz. Hemşireler, doktorlar, sekreterler, güvenlik görevlileri her gün farklı bir zorlukla karşılaşıyor. Vatandaşlarımızdan daha fazla anlayış bekliyoruz.”
Sağlık çalışanlarının şiddete maruz kalmasının büyük bir güvenlik sorunu olduğunu ifade eden Yılmaz, hastanelerde güvenlik önlemlerinin yetersizliğine dikkat çekti: “Bugün büyük AVM’lere girerken çantanız taranıyor, güvenlik bariyerlerinden geçiyorsunuz. Ancak hastanelere herhangi bir aramaya tabi tutulmadan rahatlıkla girip çıkılabiliyor. Bu durum kötü niyetli kişiler için ciddi bir serbestlik sağlıyor. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek için güvenlik önlemlerinin artırılması şart.”
Hastanelerdeki Yoğunluk ve Psikolojik Etkiler
Sağlık personelinin Türkiye’de kapasitesinin çok üzerinde çalıştığını kabul eden Yılmaz, bu durumun hem çalışanların hem de hastaların üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu ifade etti. Hastaların bekleme sürelerine tahammül edemediğini belirten Yılmaz, bu durumun iletişim kazalarına neden olduğunu söyledi. "Bir bankada insanlar saatlerce fiş alıp bekleyebiliyor ancak aynı kişi hastaneye geldiğinde beklemeyi kabul etmiyor. Bu psikolojik yükle her gün sabah akşam uğraşan sağlık personelimizin yaşadığı zorluklar göz ardı edilmemeli." Şeklinde konuşan Yılmaz, sistemin köklü bir reforma ihtiyaç duyduğunu belirterek şunları ekledi:
“Bu sorunların çözümü için sağlık sistemimizin organik hale getirilmesi gerekiyor. Vatandaşlarımızın ve sağlık çalışanlarının daha huzurlu ve verimli bir ortamda hizmet alabilmesi için reform şart.”
“13-14 Gün Nöbetle Güleryüz Beklemek Haksızlık”
Çalışma koşullarının ağırlığına vurgu yapan Yılmaz, özellikle hemşire ve ebe arkadaşlarının ciddi bir iş yükü altında olduğunu belirtti. Ayda 13-14 nöbet tutan sağlık personelinin yorgunluk ve stresle mücadele ettiğini ifade ederek şu sözleri kaydetti:
“Bir hemşire ayda 13-14 nöbet tutuyorsa, bu gün aşırı işe geliyor demektir. Böyle bir çalışma temposunda vatandaşın her zaman güler yüz beklemesi de bir haksızlık olur. Yoğun bakımda bir hemşire, iki ağır hastaya sabaha kadar bakıyor. Servislerde ise 22-23 yatak kapasitesine sahip bir serviste tek bir hemşire tüm hastalara bakıyor. Bu yük hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok ağır.”
“Sağlık Çalışanlarını Yurt Dışına Kaçırıyoruz”
Sağlık çalışanlarının yurt dışına göç etme eğiliminin arttığını belirten Yılmaz, bu durumu eleştirerek, yetişmiş beyin gücünün ülkede kalmasının önemine vurgu yaptı:
“Bu şartlarda sağlık çalışanlarını yurt dışında çalışmaya yönlendiriyoruz. Kendi memleketimizin yetiştirdiği doktorların ve hemşirelerin, ülkemize hizmet etmesi gerektiğine inanıyorum. Eğitim için yurt dışına gidenlerin tekrar geri dönmesi önemli. Ancak çalışmak için yurt dışına giden arkadaşlarıma ülkemizde kalmalarını tavsiye ediyorum.”
Gencer Yılmaz, sağlık sektöründeki sorunların çözümü için hem yönetimsel hem de toplumsal değişim gerektiğini belirtti. Çalışanların haklarının korunmasının yanı sıra vatandaşların bilinçlendirilmesinin ve sivil toplum faaliyetlerinin ve sendikalaşmanın yaygınlaştırılmasının önemine vurgu yaptı.