Sanat karşısında bayılacak kadar etkilenmek mümkün mü? İşte Stendhal Sendromu

Sanat eserleri karşısında kalp çarpıntısı, baş dönmesi ve hatta bayılma yaşamak bir hastalık olabilir mi? Uzmanlar, özellikle İtalya'daki müzelerde ve tarihi mekanlarda ortaya çıkan Stendhal Sendromu hakkında ilginç bulgular paylaşıyor

Sanat karşısında bayılacak kadar etkilenmek mümkün mü? İşte Stendhal Sendromu

Sanatın insan ruhu üzerindeki etkisi tartışılmaz ancak bazı insanlar için bu etki beklenenden çok daha yoğun olabiliyor. Stendhal Sendromu, büyük sanat eserleri karşısında aşırı duygusal ve fiziksel tepkiler veren kişilerde görülen bir durum olarak biliniyor. Kalp çarpıntısı, nefes darlığı, baş dönmesi ve hatta bayılma gibi belirtilerle kendini gösteren bu sendrom, ilk kez ünlü Fransız yazar Stendhal tarafından tanımlandı.
 

Sanat karşısında bayıltan etki nasıl ortaya çıktı?
 

1817 yılında İtalya’nın Floransa kentindeki Santa Croce Bazilikası’nı ziyaret eden Stendhal, gördüğü sanat eserlerinden o kadar etkilendi ki kalp çarpıntısı, baş dönmesi ve nefes darlığı yaşadı. O an hissettiklerini günlüğüne kaydeden yazar, bu deneyimi bir sanat eserinin insan üzerinde yaratabileceği en güçlü etkilerden biri olarak tanımladı. Daha sonra psikologlar, sanata duyarlı bireylerde görülen bu belirtileri bilimsel olarak inceledi ve Stendhal Sendromu adıyla literatüre geçirdi.
Sanat karşısında bayılacak kadar etkilenmek mümkün mü? İşte Stendhal Sendromu

Kimler bu sendromu yaşıyor?
 

Psikoloji araştırmalarına göre Stendhal Sendromu, özellikle sanata duyarlı ve estetik algısı yüksek bireylerde ortaya çıkıyor. Müze ve sergi gezilerinde, özellikle Rönesans tabloları, tarihi yapılar ve büyük sanat eserleri karşısında, bazı insanlar yoğun duygusal tepkiler verebiliyor. Uzmanlara göre bu durum geçici bir psikolojik tepkiden ibaret olsa da bazı kişilerde panik atak benzeri semptomlara yol açabiliyor.
 

Stendhal Sendromu belirtileri neler?
 

Bu sendromu yaşayan kişilerde en sık görülen belirtiler arasında kalp çarpıntısı, baş dönmesi, nefes darlığı, aşırı mutluluk veya hüzün, gözyaşı ve hafif sersemlik hissi bulunuyor. Ayrıca, bazı kişilerde gerçeklik algısında bozulma ve anlık bilinç kaybı da yaşanabiliyor.
Sanat karşısında bayılacak kadar etkilenmek mümkün mü? İşte Stendhal Sendromu

Sanat karşısında bu etkileri yaşayanlar ne yapmalı?


Sanat eserlerinin bu kadar güçlü bir etki yaratması, insan beyninin sanata verdiği tepkilerin ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, bu sendromun tıbbi bir müdahale gerektirmediğini ancak yoğun duygu yüklenmesi yaşayan kişilerin şu önlemleri almasını öneriyor:

Sanat eserlerini incelerken uzun süre odaklanmak yerine, aralıklı molalar vermek gerektiği belirtiliyor. Derin nefes alarak heyecanı kontrol altına almak, aşırı bilgi almadan önce görsel deneyimi yaşamak ve yoğun bir his yaşandığında kısa bir ara vererek ortamı değiştirmek öneriliyor.