Tamamlayıcı Tedavilerde 'Sesle Şifa' Yöntemi
Yaşar Üniversitesi öğrencisi Melis Karlıdere, ses ve müziğin tedavi amaçlı kullanımını araştırarak sağlık alanında yeni bir bakış açısı sundu.
Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi yüksek lisans öğrencisi Melis Karlıdere, ses ve müziğin tedavi edici gücünü incelediği tez çalışmasında, sesle şifa yöntemlerinin çeşitli hastalıklar üzerindeki olumlu etkilerini ortaya koydu. Karlıdere, bilimsel verilere dayandırdığı çalışmasında, stres kaynaklı rahatsızlıklar, Alzheimer, Parkinson, uyku bozuklukları ve kanser gibi hastalıkların tedavi sürecinde ses terapilerinin faydalı olduğunu gösterdi.
Karlıdere'nin tez çalışması, danışmanlığını üstlenen Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Zehra Sak Brody’nin rehberliğinde şekillendi. Tezde, sesle şifa yöntemlerinin yüzyıllardır kullanıldığı ve organların kendilerine özgü titreşimlerinin bulunduğu ifade edilerek, bozulmuş uyumun düzeltilmesi için sesle şifanın önemine dikkat çekildi.
Rezonans Prensibiyle Tedavi
Ses şifasında kullanılan temel prensip olan rezonans, evrenin her noktasının bir titreşim halinde olması ilkesine dayanıyor. Karlıdere, “Vücudun her organı, hücresi, dokusu ve sıvısı belirli bir titreşim frekansına sahiptir. Sağlık sorunları ortaya çıktığında bu frekanslar uyumsuz hale gelir ve hastalıkların oluşmasına yol açar. Ses şifası, sağlıklı frekansların vücudun etrafındaki enerji alanlarına uygulanmasıyla sağlanır,” dedi.
Bu yöntemde, titreşimsel ses terapilerinde enstrüman kullanılmaz. Bunun yerine, özel araçlar ile vücuda belirli frekanslar gönderilerek beyin dalgaları üzerinde etki yaratılır ve rahatsızlıklar tedavi edilir. Teta ve beta gibi beyin dalgalarının titreşimleri, terapötik amaçla kullanılarak, kişinin fiziksel ve duygusal sağlığını iyileştirmeyi amaçlar.
Melis Karlıdere’nin araştırması, sesin sadece bir duyusal deneyim olmadığını, aynı zamanda tedavi edici bir güç taşıdığını gösteriyor. Bu bulgular, modern tıbbın tamamlayıcı tedavi yöntemlerine yeni bir bakış açısı getirebilir.