Yemeğin kalorisi değil dokusu korkutuyor

Uzmanlar, tedavi sürecinde bireyin beslenme düzenini geliştirmeye yönelik terapötik yaklaşımların önemine dikkat çekiyor.

Yemeğin kalorisi değil dokusu korkutuyor

Yeme bozuklukları arasında yer alan ve "Tıkanma Bozukluğu" olarak da bilinen ARFID (Avoidant/Restrictive Food Intake Disorder), bireylerin belirli yiyeceklere karşı yoğun bir reddetme veya kısıtlama davranışı sergilemesiyle karakterize ediliyor. Uzmanlara göre bu durum, kilo alma korkusundan ziyade, yiyeceklerin dokusu, kokusu veya geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerle bağlantılı.

Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, ARFID’in sebzeler, etler ve taneli gıdalar gibi belirli besin gruplarına karşı yaygın bir reddetme eğilimi gösterdiğini belirtiyor. Beyaz, "Bu bozukluğun altında genellikle duyusal hassasiyetler, travmatik yemek deneyimleri ve yemeğe karşı gelişen genel bir kaygı yatıyor. Kişiler, pürüzlü, yapışkan veya sulu dokulara sahip yiyeceklerden kaçınabiliyor” dedi.

Yemeğin kalorisi değil dokusu korkutuyor

Çocukluk ve Yetişkinlikte Görülebiliyor

ARFID, çocukluk döneminde başlayabildiği gibi yetişkinlikte de devam edebiliyor. Bu durum, yetersiz beslenmeye, kilo kaybına ve sosyal hayatta zorluklara yol açabiliyor. Ayrıca anksiyete, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) ve otizm gibi rahatsızlıklarla birlikte görülebiliyor. Uzmanlar, tedavi sürecinde bireyin beslenme düzenini geliştirmeye yönelik terapötik yaklaşımların önemine dikkat çekiyor.